YENİLİKÇİ DÜŞÜNCE
YENİLİKÇİ DÜŞÜNCE NEDİR? NASIL KAZANILIR? SINIRLARI VARMIDIR?
Türk dil kurumu inovasyon kelimesi yerine yenileşim kelimesini önermiştir.yenilikçi düşünceyi özgün düşünceleri paraya,toplumsal yarara ve daha iyi ürün ve hizmetler geliştirmek olarak tanımlayabiliriz.bir bakıma yenilikçi düşünce sahipleri toplumu ileriye taşıyabilen grişimci kişilerdir.
Yenilikçi düşünce her şeyin olabileceğini ön şart olarak kabül eder.tabuları ve sınırları yoktur.her zaman neden olmasın cevabını duyabiliriz yenilikçi düşünceye sahip kişilerde,güzel bir fikrin her yerden ve her insandan gelebileceğini kabul ederler.sorumluğu ve risk alan ,hesabını vermeye de her zaman açık olan kişilerdir.bu kişiler statüko ve otoritenin kural ve düşüncelerinde kendilerini sıyırabilirler.bir başka deyimle önyargısız düşünebilir ve düşüncelerini serbest bir şekilde açıklayabilir ve gelişecek dirençlere de hazırlıklıdırlar.insanları önyargısız dinleyebilen ,düşlenilmemişi düşleyen ,görülmemişi gören,ilkleri gerçekleştirmek isteyen,önyargısız olabilme,hoş görülü davranabilme ve vizyoner olma yenilikçi düşüncedeki insanların temel özellikleridir.insanları sınıfları, makamları ve seviyelerine bakmadan yaratacakları değere göre akıllarını kullanabilirler.
Günümüz toplumunda ekonomik büyüme ve kalkınma bilginin birikimi ve yenilikçi düşünce amacıyla kullanılmasında oluşmaktadır. Goethe’nin dediği gibi bilgi yeterli değil uygulamada gerekir.Bir anlamda bilginin yenilikçi düşünceyle yeni ürün ve hizmetlere dönüştürülmesi ülkelerin en önemli avantajlarını oluşturmaktadır.Gelişmiş ülkelere baktığımızda büyümelerinin yarısından fazlasını yenilikçilik oluşturmaktadır.ülkemizdeki özel ve kamu kurum ve kuruluşları yenilikçiliği kalıcı ve kurumsal bir yetkinlik haline getirmesi ve yenilikçi düşünceni önündeki statüko’nun kaldırılması çalışmalarına hız vermesi gerekmektedir.Kurumlarımızın sürekli öğrenme,yenilikçilik ve devamlı iyileştirme kültürlerini iç bünyelerine yaymaları gerekmektedir.Sonuçta kurumlar ın yenilikçi düşünceyi problem çözmede, çalışanları verimliliğini artırmada,süreçlerin iyileştirilmesinde ve sürdürülebilir gelişmede kullanabilirler.
Sonuçta Atatürk’ün önderliğinde askeri zaferleri eğitim ve kalkınma hamlesine dönüştürmüş yenilikçi bir ülkenin çocuklarıyız.Cumhuriyetin ilk 15 yılında yapabildiğimiz gelişmeyi yenilikçi düşünceyi tekrar ön plana alarak kalkınmada geri kaldığımız ülkelerin önüne geçebiliriz.öz değerlerimizden kopmadan imece kültürümüzü tekrar hatırlayarak elbirliği,işbirliği geleneğimizi kurumlarımıza yayarak ülkemizi geliştirebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder